Yeni Isı Yalıtım Yönetmeliği (TS825 II. Yayın)
Merhaba arkadaşlar,
Mekanik tesisat konularında sizleri bilgilendirmeye çalıştığım yazılarımda bugünü Yeni Isı yalıtım yönetmeliği TS825 konusuna ayırmak istedim. Şimdi AutoCAD’ci arkadaşların yüzünü görür gibiyim, yaw bize çizimle ilgili pratik notlar versenize, niye bizi böyle angaryalar ile uğraştırıyorsunuz diye. Tabi latife bir yana Isı yalıtımı ülkemizde bugüne kadar önemi anlaşılmamış, cebimizdeki paraların eriyip gitmesine sebebiyet veren bir hususdu. Ne zamanki Doğalgaz zamları bizleri tek tek vurmaya başladı işte ozaman klasik Türk yakınması, way benim başıma gelenler diye sızlanmaya başladık.
Öncelikle Isı yalıtımı nedir bu konuyu açmak lazım. Arkadaşlar Türkiyedeki enerji sarfiyatının büyük bir bölümü ulaşım ve ısınma için sarf edilmektedir. Türkiye bütçesinin büyük bir kısmını oluşturan enerji maliyetleri günbe gün artmakta, bu artış her zamanki gibi vatandaşın cebinden karşılanmaktadır. Yapılarda ve tesisatlarda ısı kayıp ve kazançlarının sınırlandırılması için yapılan isleme “ısı yalıtımı” denir. Teknik olarak, ısı yalıtımı, farklı sıcaklıktaki iki ortam arasında ısı geçisini azaltmak için uygulanır. Enerji transferini azaltmanın, [durdurarak demiyoruz çünkü böyle bir olgu dünya fiziğine karşı gelmek olur] kış ve yaz dönemleri için iç ortamda tasarladığımız hava kalitesini korumak adına yapılarda ısı yalıtımı yapılmasının ana sebebi olduğu ortaya çıkıyor.
İç ortam kalitesi uygulamadan uygulamaya farklılık göstermekle beraber, genellikle 20-22 °C ve %50 bağıl nem değerlerinde seyreder. Bu iç ortam kalitesini sabit tutabilmek adına kış sezonunda ısı kaybı hesapları ile bulunan yüklerin mahalde karşılanması gerekir, yaz sezonunda ise ısı kazancı hesapları ile bulunan yükleri mahalde karşılanması gerekir. Bu değerler ısı yalıtımı uygulanmış bir binada çok cüzzi çıkarken, kendi haline bırakılmış bir tasarımda çok büyük rakamlara ulaşabilir.
İnsanların yaşam kalitesinden ve konforundan ödün vermeden, enerji tasarrufu saglamak için
alınabilecek üç önlem vardır. Bunlar, yüksek verimli cihazların kullanılması, otomasyon
sistemleri ve ısı yalıtımıdır. Bu üç önlem arasında ilk sırayı ise ısı yalıtımı alır. Etkin bir ısı
yalıtımının yapılmadıgı binalarda, enerji tüketimi çok fazladır. Hesaplamalar, etkin bir ısı yalıtımı ile yapılarda ortalama yüzde 50 enerji tasarruf edilebilecegini ortaya koyuyor. Enerjinin verimli kullanılmaması, çevre kirliligine neden olurken dogal yasamı da olumsuz etkiliyor.
Konutlarda; kaybedilen veya kazanılan enerjinin büyüklügü, ısıtma veya sogutma amacı ile
tüketilen enerji miktarını belirlediginden, enerji tasarrufu saglamak için yasadıgımız alanın ısı
kaybı/kazancını azaltmak gerekir. Yapı bilesenleri üzerinden geçen ısıl enerji miktarını
sınırlandırmak; bina kabugunda ısı yalıtımı yapılması, yalıtımlı dograma ve camların kullanımı ile mümkündür.
Isıl konforu saglamak için ortam sıcaklıgı (ti) ile duvar iç yüzey sıcaklıgı (tiy) arasındaki sıcaklık farkı düsürülmelidir. Bu fark ne kadar yüksek olursa konfor da o kadar düsük olacaktır. Konforlu bir mekân için bu farkın en fazla 3°C olması gerekir. iç yüzey sıcaklıklarının düsük olması durumunda, ısının ortam içinde soğuk yüzeylere doğru hareketi, istenmeyen hava akımları olusturur. Bu hava akımları da konforu azaltarak hastalıklara neden olur.
ti-tiy Konfor Durumu
2 Çok konforlu
3 Konforlu
4 Az konforlu
6 Konforsuz
8,5 Soguk
>8,5 Çok soguk
iç yüzey sıcaklıkları ile ortam sıcakları arasındaki farkı azaltmak için ısı yalıtımı gerekir. Isı
yalıtımı ile mekânın her noktasında homojen bir sıcaklık saglanır ve hava akımları engellenir. Bu da hem konforlu hem de saglıklı bir ortam saglar.
Bir yapı malzemesinin ısı yalıtım malzemesi kategorisine girebilmesi için o malzemenin uygulamaya dönük üretiminin yapılabilmesi, lojistik ve perakende olarak pazarlanabilir olması, ısı iletim direncinin yüksek olması gerekir.
Isı iletim direnci R = d / λ dır.
Bu formülde
R = m2/KW
d = m
λ = Wm/K
Yeni TS825’e göre bazı ısı yalıtım malzemelerinin teknik özellikleri aşağıda listelenmiştir.
Bu çizelgede sütunlar; malzeme ismi, birim hacim ağırlığı (kg/m3), ısı iletkenlik hesap değeri (W/mK) ve su buharı difüzyon direnç faktörüdür.
Görüldüğü üzere ısı geçiş direncini arttırmak, ısı iletkenlik hesap değeri düşük olan bir malzemenin kalınca kullanılması ile sağlanabilir. Aynı direnci yaratacak malzemenin daha düşük kalınlıkta seçilmesi için ısı iletkenlik hesap değerinin düşük olması gerekmektedir.
Bir dahaki yazımızda TS825 (II. Yayın) üzerinde yapılan değişklikler ile ilgili sizleri bilgilendirmeye devam edeceğim.